Yabancı Biriyle Tanışmanın 10 Sessiz Kuralı
Bir dil bilmeden de bağ kurulur. Ama her bağ, karşılıklı saygıdan doğar.
🌍 Tanışmak: Sadece Kelimelerle Değil, Davranışla Başlayan Bir Yolculuk
Yurt dışına çıktığında, en beklenmedik şeylerden biri bir yabancıyla göz göze gelmek olabilir.
Aynı sokakta yürümek, aynı otobüste karşı karşıya oturmak, ya da bir kafede yan masada oturan biriyle bir anlığına bakışmak…
Ve o an, küçük bir şey olur. Gülümseme? Belki bir selam? Belki bir meraklı bakış?
Ama sonra: ne yapacaksın?
Çünkü o andan sonra sözcükler yetmez; hatta bazen sözcük bile gerekmez.
Ama ne yapılacağını bilmemek, yanlış anlaşılmaya veya kaçırılmış bir dostluğa dönüşebilir.
İşte bu yazı, tam da bu nedenle var: Dilin ötesinde iletişim kurabilmenin 10 sessiz ama güçlü kuralı.
✍️ Melis · 15 Haziran 2025
👁 1. Göz Teması: Dürüstlüğün ve Saldırganlığın Arasında Bir Yer
Her kültür göz temasını farklı algılar.
Amerika’da ve Türkiye’de güçlü göz teması güven verir, dikkat çekmenin doğal yoludur.
Ama Japonya’da uzun süreli göz teması saldırganlık, Hindistan'da ise saygısızlık olarak görülebilir.
İskandinav ülkelerinde ise doğrudan bakmak bazen "fazla yoğun" sayılır.
📍 Paris’te bir kafede uzun süre bakan biri flört ediyor olabilir. Ama Tokyo metrosunda göz göze gelmekten kaçınılır.
🎯 Kural: İlk tanışmada birkaç saniyelik, yumuşak ve rahat bir göz teması kur.
Gözlerini kaçırmak suç değil, ama gözlerini dikmek savaştır.
🧍♂️ 2. Kişisel Alan: Görünmez Çemberi Fark Etmek
Her insanın etrafında görünmez bir “rahatlık mesafesi” vardır.
Bu mesafe kültürden kültüre değişir.
İspanya’da insanlar konuşurken omzuna dokunabilir.
Ama İngiltere’de birkaç santim fazla yaklaşmak bile huzursuzluk yaratır.
Finlandiya’da ise o kadar uzaktan konuşurlar ki sanki bir kütüphanedeymiş gibi gelir.
📍 Brezilya'da biriyle tanıştığında fiziksel temas kaçınılmazdır. Elini tutarlar, koluna dokunurlar.
Ama Norveç’te koluna uzanan biri genelde sadece acil durumda hemşiredir.
🎯 Kural: Tanışmada her zaman bir adım geride dur. Eğer karşı taraf yaklaşırsa, o ritme sen de dahil ol. Fiziksel temas, davet edilmeden geldiğinde iletişim değil, müdahale olur.
🖐 3. Selamlaşma Biçimleri: Her Coğrafya Kendi Diline Dokunur
Bazı yerlerde tokalaşmak formal bir refleksken, bazı yerlerde neredeyse bir ritüeldir.
İtalya’da iki yanağa öpücük normaldir. Hindistan’da elleri birleştirip “namaste” demek saygıdır.
Türkiye’de elimizi uzatırız. Ama Almanya’da çoğu zaman sadece başla selam verilir.
📍 Fas’ta bir yabancıyla tanışırken elini göğsüne koymak selamdır. Endonezya’da ise küçük bir baş eğmesi bile derin saygı anlamına gelir.
🎯 Kural: Selamı sen başlat ama temasla değil, beden diliyle.
Bir gülümseme, küçük bir el hareketi ya da baş eğmesi kültürel olarak daha kapsayıcıdır.
😌 4. Gülümsemek: Sıcaklık mı, Sahte Samimiyet mi?
Biz Türkler olarak gülümsemeyi içtenliğin işareti sayarız.
Ama bazı kültürlerde, özellikle Rusya veya Doğu Avrupa’da, tanımadığın birine sebepsiz yere gülümsemek “samimiyetsiz” bulunabilir.
Çünkü orada gülümsemek özel bir şeydir — gerçek duygu olmadan yapılmaz.
📍 Bir Rus arkadaş şöyle demişti: “Amerikalılar neden bu kadar çok gülümsüyor? Nedenini bilmeden?”
Oysa bizde, sokakta göz göze gelince küçük bir tebessüm hemen bir yakınlık yaratır.
🎯 Kural: Gülümse, ama sahici olduğundan emin ol. Fazla gülümsemek “fazla istekli” görünmene neden olabilir. Az gülümsemek ise kendinden emin bir denge yaratır.
📵 5. Telefon Görünmesin: İlk Temas Anı Kutsaldır
Yeni tanıştığın biriyle oturuyorsun. Konuşma başlamış ya da başlamak üzere.
Ama sen çaktırmadan telefona bakıyorsun.
Mesaj değil, sadece bildirim. Ama o bakış bile her şeyi değiştirir.
🎯 Kural: Tanışma anında telefon çantada, ceket cebinde, görünmeyen yerde olmalı.
Karşındaki insan “önceliğin” olmadığını hissederse bağ kurmak zorlaşır.
O anda, senin dikkatinin yarısı değil, tamamı onda olmalı.
🗣 6. Konulara Giriş: Kültürel Derinliklere Hemen Dalmamak Gerekebilir
Bazı ülkelerde insanlar tanıştıktan birkaç dakika sonra politikadan, çocuk sayısından ya da kişisel inançlarından konuşmaya başlar (mesela Türkiye, Yunanistan).
Ama bazı kültürlerde bu konular "özel alandır" ve yabancılarla paylaşılmaz.
📍 Danimarka’da biriyle oturup “hangi dine mensupsun” diye sormak, karşındaki kişinin hemen kalkmasına neden olabilir.
Ama Fas’ta bu, içten bir merak olarak görülür.
🎯 Kural: Nötr konularla başla: seyahat rotaları, yemekler, hava, şehir önerileri…
Sohbet açıldıkça derinleşir. Zorlamaya gerek yok. Tanışmak, bir anda her şeyi öğrenmek değil, birlikte zaman içinde keşfetmektir.
🧠 7. Sessizlikten Korkma: Her Kültürde Konuşmak İletişim Değildir
Sessizlik bazı kültürlerde rahatsız edici bir boşluktur.
Ama bazı yerlerde, özellikle Japonya, İsveç, İzlanda gibi ülkelerde, o boşluk kutsaldır.
İnsanlar bir anlığına susar, çünkü düşünürler.
Çünkü saygı, bazen kelimelerle değil, alan tanımakla ifade edilir.
🎯 Kural: Her boşluğu doldurma. Sessizliği hisset, ona saygı duy.
Belki de karşındaki kişi, sana söylemeden önce ne hissettiğini anlamaya çalışıyordur.
🤝 8. Kültürünü Anlatırken Üstünlük Değil, Anlayış Göstermek
“Bizde böyle değil” dediğin an, bilinçsizce karşı tarafın kültürünü “eksik” gibi gösterebilirsin.
Oysa kültürel farklılıklar karşılaştırılmak değil, anlatılmak içindir.
🎯 Kural: “Bizde farklı yapılır” de, “böyle olmamalı” deme.
Yargılamak değil, paylaşmak. Bu yaklaşım, bağ kurmanın en güçlü anahtarıdır.
📚 9. Dil Bilmesen Bile Dinlemeyi Bilmek, En Etkili İletişimdir
Bir dili bilmemek iletişimi imkânsız kılmaz.
Çünkü iletişim sadece sözle değil, niyetle kurulur.
📍 Bazen bir “hı hı” ile, bazen başını eğmekle, bazen gözlerinde “seni dinliyorum” ifadesiyle anlaşırsın.
Ve bu, çoğu zaman en derin bağları yaratır.
🎯 Kural: Anlamasan bile dikkatli dinle. Söz kesmeden, mimikle, beden diliyle karşılık ver.
Ve unutma, “anlamadım” demek zayıflık değil, samimiyettir.
🫶 10. Veda Etmeyi Bilmek, Başlangıcın Kalitesini Gösterir
Tanışma güzel olabilir ama vedalaşmak daha belirleyicidir.
Ayrılırken söylenen bir “görüşürüz”, bir teşekkür, bir sıcak bakış — hepsi iz bırakır.
🎯 Kural: Teşekkür et. Karşındakinin zamanına, ilgisine, seni tanımaya ayırdığı enerjisine.
Ve her dilde bir teşekkür kelimesi öğren. Çünkü “teşekkür ederim”, bazen konuştuğun tek kelime olur — ama en çok o hatırlanır.
🔚 Sonuç: Sessiz Kurallar, En Güçlü Rehberindir
Yurt dışında biriyle tanışmak sadece yeni bir isim öğrenmek değildir.
Farklı bir dünyayla çarpışmaktır.
Ve orada dilin, pasaportun ya da planların değil; niyetin konuşur.
Bu yazı, o niyeti gösterebilmenin yollarını anlatıyor.
Geriye kalan tek şey: insanlara biraz dikkatle, biraz merakla ve bolca saygıyla yaklaşmak.
✍️ Bu blog Melis tarafından yazıldı.
