Yazın İstanbul’da Kalana: Kalabalıktan Kaçanlar İçin “Yerli Gibi” Bir Gezi Rehberi

Ne Boğaz turu ne Taksim yürüyüşü... Bu yaz İstanbul’da şehri bir turist gibi değil, bir İstanbullu gibi keşfet.

🎒 İstanbul’a “Yerli Gibi” Bakmak

Yaz geldi mi herkesin aklı sahillere, Ege’ye, yaylalara kaçar. Ama bazıları İstanbul’da kalır.
Kimi işinden dolayı, kimi ailesinden. Kimi de “ben kalabalıktan uzak, İstanbul’un tadını tam şimdi çıkarırım” diyerek gönüllü kalır.

İşte bu blog, tam da o insanlara özel yazıldı.
Çünkü İstanbul yazın bambaşka bir şehir olur.
Turistten çok insan vardır ama bir o kadar da boşluk.
Yeter ki nereye bakacağını, nerede yürüyüp nerede duracağını bilesin.

Yazın İstanbul’da Kalana: Kalabalıktan Kaçanlar İçin “Yerli Gibi” Bir Gezi Rehberi

✍️ Mert · 17 Haziran 2025

Mert TripplBlog Yazarı
Rumelihisarı Sahili

🧭 1. Rumelihisarı Sahili Sabah 07:00

Boğaz havası, kahve kokusu ve sadece martı sesi

Ortalama bir turist, Boğaz turuna biner. Ama sen sahile in.
Hisarüstü'nden aşağı Rumelihisarı sahiline yürüyüş yap.
Sabah 07:00–08:30 arası sadece koşanlar, denize bakan yaşlılar ve kahvesini yudumlayan birkaç İstanbullu olur.

📌 İpucu: Kahveni al, sahilde banklara otur. Yürüyüş bitiminde Bebek’e kadar git ama kahvaltını Rumelihisarı'nın içindeki minik gözlemecide yap.

Balat’ın “Arka Sokakları”

🧱 2. Balat’ın “Arka Sokakları”

Instagram pozları değil, gerçek hikâyeler için

Balat artık turistik. Ama turistler hep aynı sokağa bakıyor: Renkli evler, kahveli masalar, sokağın ortasında sandalye.

Sen başka yere bak.
Yıldırım Caddesi’nden sap, taş merdivenlerden yukarı çık.
Sokaklar sessizleşir. Çamaşır iplerinde gölgeler, eski Rum evleri ve oturmuş sohbet eden komşular çıkar karşına.

📌 İpucu: Yanına bir fotoğraf makinesi al. Ama poz vermek için değil, hikâye yakalamak için.

Fenerbahçe Parkı

🌳 3. Fenerbahçe Parkı – Akşamüstü Pikniği

Kadıköy’de Moda kalabalıksa, sahil kıyametse, kaç.
Fenerbahçe Parkı’nın içine doğru yürü.
Yemyeşil çimenler, sessiz kitap okuyanlar ve gün batımında denize karşı çekirdek çitleyen insanlar seni bekliyor.

📌 Yanına al: Peçete, termos, karpuzlu soda ve bir battaniye.

Küçüksu – Göksu – Anadolu Hisarı Hattı

🛶 4. Küçüksu – Göksu – Anadolu Hisarı Hattı

Tarihi köşkler, kuş sesleri ve kano kiralanabilir dere

İstanbul’un “en sessiz, en Instagram’sız” rotası olabilir.
Küçüksu Kasrı’nın oradan yürüyüşe başla. Göksu Deresi’ni takip et.
Aralarda sabah kahvaltısı yapan yerel halk, derede kürek çeken gençler, çay içen balıkçılar görürsün.

📌 Ekstra deneyim: Kano kirala! Göksu Deresi’nde kano yaparken, şehri en sessiz hâliyle izlersin.

Bostancı – Sahil Altı Sokakları – Gizli Lokantalar

🍜 5. Bostancı – Sahil Altı Sokakları – Gizli Lokantalar

"Daha önce burası hep doluydu" diyeceğin lezzet durakları

Bostancı deyince akla vapur iskelesi gelir, ama sen onun alt sokaklarına gir.
Minik mantıcılar, eski usul dönerciler ve 30 yıllık muhallebiciler var burada.

📌 İpucu: Öğle saatlerinde git. Akşamüstü kalabalık başlar.
Yanına nakit al; çoğu yer hâlâ kart almıyor.

🚇 6. M7 Metro’su ile İstanbul’un Bilinmeyen Noktalarına Yolculuk

Yerli gibi gezmek sadece bilindik semtlerde değil, keşiflerde olur.
Mecidiyeköy–Mahmutbey hattı, İstanbul’un “dışarıdan bakınca sıradan” ama aslında içi sürprizli mahallelerine açılır.

Çıkrıkçılar Yokuşu’nu biliyor musun? Ya da Gülbahar’daki eski Rum evi fırınını?

📌 İpucu: Hedef koymadan bin metroya. İndiğin yerde 30 dakika yürü.
Şaşıracaksın.

Emirgan Korusu

🧘 7. Emirgan Korusu – Ama Pazar Değil, Pazartesi Günü

Yazın hafta sonu Emirgan? Delilik.
Ama pazartesi sabahı 09:00? Sessizlik.
Sadece yaşlılar, yürüyüş yapanlar ve çiçeklerle konuşan bahçıvanlar.

Korunun içinde yürüyüş yap, gölete bak, çayını iç ve sonra oradan çıkmadan bir kitap sayfası oku.

📌 İpucu: Korunun alt girişinden gir. Çıkışı yukarıdan yap, oradan minibüsle direkt Beşiktaş'a inersin.

💬 Son Söz: İstanbul, Sadece Rehberlik Etmeyi Bilene Güzeldir.

Turistik şehirleri seviyoruz ama yaşadığımız şehirde turist olmayı unutuyoruz.
İstanbul yazın bambaşka olur. Herkes kaçarken sen kalırsan, şehir sana daha çok yer açar.

Yeter ki yürümeyi bil, bakmayı öğren, ve kalabalığın ötesine geçmeyi dene.
Çünkü İstanbul, sadece haritalarda değil; sokak aralarında, bakışlarda ve sessizliklerde gizlidir.

✍️ Bu blog Mert tarafından yazıldı.

Mert TripplBlog Yazarı
İnsan Yazımı AI değil